Derin Üzüntüyü İfade Etmek İçin Arapça İfadeler
Üzgün olduğunuzda, duygularınızı ifade etmek istemeyebilirsiniz ve kelimeler sizi yarı yolda bırakabilir. Bu durum, Arapça gibi başka bir dilde çok daha zor olabilir.
Bugün, hayatımızın bazı dönemlerinde hepimizin yaşadığı ortak bir duygu olan üzüntüyü ifade etmek için kullanılan 8 Arapça ifadeyi öğreneceğiz. Bu hüzünlü ifadeler, Arapça’nın derin duyguları ifade etmedeki etkileyici gücünü yansıtır.
Bu ifadeleri nasıl kullanabileceğinizi kolaylaştırmak adına örneklerle birlikte ele alacağız.
1: قَلبي مَليءٌ بالحُزن
Kalbim hüzünle dolu.
Kalbi melîun bil-huzn
Örnekler
أمثلة
Kalbim o acı haberi duyduğumdan beri hüzünle dolu.
قَلبي مَليءٌ بالحزنِ مُنذُ سَماعِ تِلكَ الأخبارِ المؤلِمة
Mutluluğu bulamıyorum çünkü kalbim hüzünle dolu.
لا أستَطيعُ أن أجِدَ السَّعادة لأن قلبي مَليءٌ بِالحُزن
Ne zaman olanları hatırlasam, kalbimin hüzünle dolduğunu hissediyorum.
كُلّما تذكّرتُ ما حَدَثَ، أشعرُ أنَّ قلبي مَليءُ بِالحُزن
2: أَشعرُ بِثِقلٍ في صَدري
Göğsümde bir ağırlık hissediyorum.
Eş‘uru bisıqlin fî sadri
Örnekler
أمثلة
Uzun zamandır göğsümde bir ağırlık hissediyorum ve nasıl kurtulacağımı bilmiyorum.
أشعُرُ بِثقلٍ في صَدري مُنذُ فترةٍ طويلةٍ، ولا أدري كيف أتخلّصُ منه.
Ne zaman sorunlarımı düşünsem, göğsümde bir ağırlık hissediyorum.
كُلّما فكّرتُ في مَشاكِلي، أشعُرُ بِثقلٍ في صدري.
Kötü haberi duyduktan sonra, göğsümde tarif edilemez bir ağırlık hissettim.
بَعدَ سَماعِ الأخبارِ السّيئةِ، شعرتُ بِثقلٍ في صدري لا يوصَف.
3: لا شَيءَ يُخَفِّفُ مِن أَلَمي
Hiçbir şey acımı dindirmiyor.
Lâ şey’e yuhaffifu min elemî
Örnekler
أمثلة
İlerleyeceğim diye çok çabaladım, ama hiçbir şey acımı dindirmiyor.
حاولتُ كثيرًا أن أتجاوزَ الأمرَ، لكِن لا شيءَ يُخفِّفُ من ألَمي.
Ne yaparsam yapayım, hiçbir şey bu büyük acımı hafifletmiyor.
مَهما فعلتُ، لا شيءَ يُخفِّفُ من ألمي الكَبير.
Zaman bile acımı hafifletmedi; hiçbir şey hafifletemez.
حَتّى هَذا الوقت لَم يخفّ ألمي، لا شيء يَستَطيعُ تَخفيفه.
4: مِنَ المُحزِنِ أنّ
Ne üzücü ki… / Üzücü olan şu ki…
Mine’l-muhzini enne…
Örnekler
أمثلة
Üzücü olan şu ki bizimle gelemezsin.
من المُحزِنِ أنّك لن تستطيع الذّهاب معنا.
Sınavdan kaldığın için üzgünüm.
من المُحزِنِ أنّك رسبت في الامتحان.
Mülakatı geçememen gerçekten üzücü.
من المُحزِنِ أنّك لم تنجح في المُقابلة.
5: أَعيشُ أَيَّامًا صَعبَة
Zor günler yaşıyorum.
E‘îşu eyyâmen sa‘bah
Örnekler
أمثلة
Zor günler yaşıyorum ama elimden geldiğince güçlü kalmaya çalışıyorum.
أعيشُ أيّامًا صَعبة، لكِنّني أُحاوِلُ التّماسُكَ قدْرَ الإمكان.
Kalbime en yakın kişiyi kaybettikten sonra zor günler yaşıyorum.
أعيشُ أيّامًا صَعبة بَعد فُقدانِ أعزّ النّاس إلى قلبي.
Kimse zor günler geçirdiğimi bilmiyor, çünkü bunu tek başıma dayanarak atlatıyorum.
لا أحدَ يعلمُ أنّني أعيشُ أيّامًا صَعبة، فأنا أتحمّل وحدي.
6: أَشعُرُ بِأَنَّني غارِقٌ في الحُزن
Kendimi hüzne boğulmuş gibi hissediyorum.
Eş‘uru bi’ennî ğârıkun fi’l-huzn
Örnekler
أمثلة
Ne zaman olanları hatırlasam, hüzne boğulmuş gibi hissediyorum.
كُلّما تذكّرتُ ما حدث، أشعرُ بأنّني غارق في الحُزنِ
Bu duygudan kaçamıyorum; kendimi hüzne boğulmuş gibi hissediyorum.
لا أستطيعُ الخُروج من هذا الشعورِ، أشعرُ بأنّني غارقٌ في الحُزن
Öylesine bir hüzün içindeyim ki, düzgün düşünemiyorum.
أشعرُ بأنّني غارق في الحُزنِ لِدرجةِ أنّني لا أستطيع التّفكيرَ بِوضوح
7: مِنَ المُؤسِفِ حَقًا أَن
Gerçekten üzücü olan şu ki…
Mine’l-mu’sifi hakkân en…
Örnekler
أمثلة
Gerçekten üzücü olan, her şeyin bu şekilde sona ermesi.
من المؤسِفِ حَقًا أن تنتهي الأمورُ بِهذا الشَّكل
Tüm bu çabanın boşa gitmesi gerçekten üzücü.
من المؤسِفِ حَقًا أن يَضيعَ كُلّ هذا الجُهدِ بِلا نتيجة
Bazı insanların sahip olduklarının değerini anlamaması gerçekten üzücü.
من المؤسِفِ حَقًا أنّ بعضَ الأشخاصِ لا يفهمون قيمةَ ما لديهم
8: كُلُّ شَيءٍ يَبدو كَئِيبًا
Her şey kasvetli görünüyor.
Kullu şey’in yebdû ke’îben
Örnekler
أمثلة
O hayatımdan çıkalı beri her şey kasvetli görünüyor.
كُلُّ شيءٍ يبدو كَئيبًا مُنذُ رَحيلهِ عن حَياتي
Bu yağmurlu havada her şey kasvetli görünüyor.
في هذا الطَّقسِ الماطِرِ، كُلُّ شيءٍ يبدو كَئيبًا
Kötü haberden sonra her şey kasvetli geliyor ve moralimi yükseltecek bir şey bulamıyorum.
بَعدَ الأخبارِ السَّيئةِ، كُلُّ شيءٍ يبدو كَئيبًا، ولا أجِدُ ما يَرفعُ مَعنويّاتي
Son Söz
Bu Arapça ifadeleri faydalı bulduğunuzu umuyoruz. Onları not etmeyi ve farklı bağlamlarda pratik yapmayı unutmayın.
Tabii ki, umarız bunlara ihtiyacınız olmaz. Arapçanın dediği gibi,
أَبْعَدَ اللهُ الحُزنَ عَن قُلوبِكم
(Eb’ada Allahu el-huzne ‘an kulubikum) — “Allah, hüznü kalplerinizden uzak tutsun.”
Günlük hayatta işinize yarayacak daha fazla ifadeyi içeren bloglarımızı buradan okuyabilirsiniz.
Arapça ile iletişimde kalmak, eğlenceli aktivitelerle öğrenmek ve blogumuzdan daha fazla içerik takip etmek için uygulamamızı indirmenizi öneririz.